Eskiden bilgiye ulaşmak için okulun yolunu tutar, öğretmenin anlattığını deftere geçirir, ansiklopedileri karıştırırdık. Kütüphane sessizliğinde öğrenmenin büyüsüne kapılır, postayla mektup yazardık. Bugün geldiğimiz noktada her şey birkaç tıklık mesafede. Bilgi artık cepte.
Ama bu kolaylık ne kadar doğru yönlendiriyor bizi?
YouTube videoları, Instagram Reels’ları ve yapay zekâ destekli içerikler öğrenmenin yeni adresi haline geldi. Pandemiyle birlikte alıştığımız çevrim içi eğitim, şimdilerde birçok öğrenci için tercih edilen bir model haline dönüştü. “Sınıfta değil, ekranda öğreneyim” diyenlerin sayısı her geçen gün artıyor.
🌐 Bilgi Her Yerde, Ama Bilgelik Nerede?
Artık bilgiye ulaşmak mesele değil. Mesele;
📌 Hangi bilginin doğru olduğuna karar verebilmek,
📌 Onu anlamlandırmak ve kullanabilmek.
Öğrenciler artık öğretmenin tek kaynağı olmadığını biliyor. Dünya çapında üniversiteler derslerini açık erişime sunuyor, 14 yaşındaki çocuklar kendi eğitim içeriklerini sosyal medyada paylaşıyor.
Bu kadar çok kanal varken okulun rolü ne olacak?
Eğer öğretmen sadece müfredat aktaran bir görevde kalırsa, öğrenci neden sınıfta zaman harcasın? Oysa öğretmen; rehber, yol gösterici, yönlendirici olursa okul tekrar cazibe merkezi haline gelir.
🏫 Eğitim Fakültelerinden Başlamalıyız
Değişim yalnızca öğrenciyi ilgilendirmiyor. Eğitim fakültelerinin programları da artık dijital çağın gerçeklerine göre şekillenmeli. Öğretmenler sadece bilgi veren değil, bilgiyi yorumlatan, üretime dönüştüren bireyler yetiştirmeli.
Aynı şekilde mevcut öğretmenler de sürekli gelişime açık olmalı. Eğitim bir kez alınan bir diploma değil, sürekli yenilenen bir yolculuktur. Günceli yakalamayan, genç kuşağın gerisinde kalır.
🔁 Gelenekten Koparsak, Geleceği Kaçırırız
Binlerce yıllık tecrübenin üzerine kurulu bir medeniyetin çocuklarıyız. Tarımı, zanaati, değer üretmeyi biz icat ettik. Ama şimdi köylümüz üretimden kopuyor, gençlerimiz emek yerine kolay yoldan para kazanma peşinde koşuyor.
Eskiden okul kutsaldı, öğrenmek idealdi. Bugün sınavdan sınava koşan çocuklar, sosyal medyada algoritmaların peşinde savruluyor. Ne öğrenmenin anlamı kaldı ne alın terinin kıymeti…
🔭 Yolumuzu Şaşırmadan, Yarına Odaklanalım
Eğitim artık sadece bilgiyi yüklemek değil;
📌 Bilgiye nasıl ulaşılacağını öğretmek,
📌 Doğruyu yanlıştan ayırmayı göstermek,
📌 Öğrenileni hayata ve üretime dönüştürmeyi sağlamaktır.
Geleceğe umutla bakmak istiyorsak, bugünü çok iyi anlamalıyız. Eğitimi sınavlara değil, hayata hazırlık olarak yeniden düşünmeliyiz.
Yoksa yarın, bugünkü çocukların bize “Neden zamanında fark etmediniz?” sorusuna verecek cevabımız kalmaz.

Leave A Comment