3950836d-d529-474a-9f41-1db99287c0c5-fotolia_188499809_subscription_monthly_m

Bazı Çocuklar Kitap Okumayı Neden Sevmez?

 

Kitap okumayı çocuklara sevdirmek çoğu ebeveynin ve öğretmenin ortak hedefidir. Ancak ne kadar teşvik edilse de bazı çocuklar kitap okumaktan uzak durur, kitapla kurması beklenen bağı bir türlü kuramaz. Peki, bunun sebebi sadece ilgisizlik midir? Aslında çoğu zaman cevabı çok daha derinlerde, çocuğun yaşadığı gizli bir zorlanmada yatar.

Bir düşünün: Sevdiğiniz bir filmi izlerken görüntü sürekli donuyor, sesler takılıyor ve sahneler birbirinden kopuk ilerliyorsa ne yaparsınız? Büyük ihtimalle o filmi yarıda bırakır ya da bir süre sonra izlemekten soğursunuz. İşte kitap okumak da çocuk için çoğu zaman böyle bir deneyim haline gelir. Okuduğunu tam anlayamayan, satırlar arasında kopukluk yaşayan, kelimeleri ağır ağır çözen bir çocuk için kitap okumak; donan, takılan bir filmi izlemeye benzer. Ne kadar değerli bir içerik sunsa da o deneyim keyif vermez.

Bazı çocuklar kitap okumayı bu yüzden sevmez; çünkü zihinleri metni takip etmekte zorlandıkça, hayal kurmak yerine sürekli geri dönmek zorunda kalırlar. Anlam kopuklukları yaşandıkça metin, anlamlı bir hikâye olmaktan çıkar; sıradan kelime yığınlarına dönüşür. Hızlı okuyamayan çocuklar da benzer şekilde metne yetişemez, zihinsel görselleştirme kuramaz ve bu da onları kitap okumaktan uzaklaştırır.

Zamanla bu zorlanma, yerini isteksizliğe bırakır. Çocuk, her kitapla birlikte “yine zorlanacağım” kaygısı yaşar ve kitaplardan uzaklaşır. Bu noktada çocuğa kızmak değil, onun okuma sürecini keyifli hâle getirecek destekler sunmak gerekir. Unutmayın, kitaplar filmler gibidir: Akıcı, anlaşılır ve sürükleyici olduğunda sevilir. Ama donan bir film nasıl izlenmezse, anlaşılmayan bir kitap da keyifle okunmaz.

Bu sorunla başa çıkmanın en etkili yollarından biri, çocuğun okuma sürecini güçlendirecek profesyonel bir destek almaktır. Okuma Becerileri Eğitimi, çocukların hem okuma hızını hem de anlama yetisini geliştirerek kitap okumayı zorunluluk olmaktan çıkarıp keyifli bir alışkanlığa dönüştürür. Böylece donan film hissi yerini akıcı, anlaşılır ve merak uyandıran bir yolculuğa bırakır. Eğer siz de çocuğunuzun kitaplarla barışmasını, okumayı sevmesini ve okul başarısının yükselmesini istiyorsanız, hemen 0546 101 90 41 numaralı telefona mesaj atabilir ya da dogadakiogretmenim@gmail.com adresine e-posta gönderebilirsiniz.

kronik okuma

Çocuğunuzda Kronik Okuma Problemi Olabilir mi?

Her çocuk farklı bir hızda öğrenir, ancak bazı çocuklarda görülen okuma problemleri zamanla kronikleşebilir ve hem ders başarısını hem de özgüvenini olumsuz etkileyebilir. Eğer aşağıdaki belirtileri sık sık gözlemliyorsanız, çocuğunuzda kronik bir okuma problemi olabilir.

1. Çocuğunuz çok yavaş okur.
Okuma sırasında her kelimeyi duraksayarak, tek tek çözüyor ve cümleyi bitirmesi uzun sürüyorsa, bu durum anlama bütünlüğünü bozar. Cümle tamamlanana kadar çocuğun zihni dağıldığı için metni kavraması zorlaşır.

2. Çocuğunuz okurken sık sık geri döner.
Aynı satırı birkaç kez okuyor ya da bir sonraki cümleye geçtikten sonra önceki cümleye dönüyorsa, bu dikkat dağınıklığının ve metni anlayamamanın bir göstergesidir. Bu durum, çocuğun kitapla bağ kurmasını engeller.

3. Çocuğunuz kelimeleri yanlış söyler.
Özellikle uzun ya da benzer kelimelerde hata yapıyor, kelimeleri eksik ya da karıştırarak okuyorsa, harf–hece bütünlüğünü tam kuramadığı anlamına gelir. Bu, akıcılığı ve anlamayı olumsuz etkiler.

4. Çocuğunuz okurken sık sık takılır.
Kelimelerde duraklamalar, hecelere bölme, nefes kontrolünde zorlanma gibi durumlar hem okuma ritmini bozar hem de çocuğun okumaya karşı özgüvenini zedeler. Bu takılmalar sıklaştıkça çocuk kendini geri çeker.

5. Çocuğunuz okumayı sevmez.
En önemli işaret budur. Eğer çocuk kitaplardan uzak duruyor, okumaktan keyif almıyor ve okumaya karşı isteksizlik gösteriyorsa, bu genellikle fark edilmeyen bir zorlanmanın sonucudur. Çünkü çocuklar sevmedikleri şeyden değil, anlamadıkları ve yapamadıkları şeyden uzak durur.

Tüm bu belirtiler çocuğunuzda kronikleşen bir okuma problemine işaret ediyorsa, geç kalmadan harekete geçmelisiniz. Okuma Becerileri Eğitimi, çocuğunuzun okuma hızını, anlama becerisini ve dikkat düzeyini geliştirerek kitap okumayı yeniden sevmesini sağlar. Eğitim hakkında bilgi almak ve kayıt yaptırmak için 0546 101 90 41 numaralı telefona mesaj atabilir ya da dogadakiogretmenim@gmail.com adresine e-posta gönderebilirsiniz. Unutmayın, okuma bir temel beceridir; ne kadar erken destek verilirse, başarı o kadar kalıcı olur.

çözülmeyen problemler

Kronik Okuma Problemi Çözülmezse Neler Olur?

1. Türkçe dersinde başarısızlık ortaya çıkar.
Okuma güçlüğü çeken çocuklar metinleri anlamakta zorlandıkları için özellikle Türkçe dersinde başarısız olmaya başlarlar. Paragraf, şiir, hikâye gibi metinleri analiz edemezler, soruları kaçırır, yazılı anlatımda eksik kalırlar.

2. Başarısızlık diğer derslere de yayılır.
Sadece Türkçe değil; fen, sosyal bilgiler, din kültürü ve hatta matematik gibi birçok derste de soru köklerini anlamakta güçlük çekerler. Bu da genel ders başarısını düşürür, çocuğun tüm derslere karşı ilgisini azaltır.

3. Başarısız olan öğrenci okumaktan ve öğrenmekten vazgeçer.
Defalarca zorlandığı bir sürecin içinde olan çocuk, zamanla öğrenmeye karşı soğur. “Ben yapamıyorum”, “ben anlamıyorum” gibi iç seslerle okumaktan, ders çalışmaktan uzaklaşır. Bu da eğitim hayatında ciddi bir gerilemeye neden olur.

4. Başarılı arkadaş çevresinden dışlanır.
Sınıfta geride kalan öğrenci, akademik olarak başarılı arkadaşlarından uzaklaşır. Paylaşılan konulara katkı sunamaz, konuşulanları anlayamaz hale gelir. Bu da onun özgüvenini kırar ve yalnızlaşmasına neden olur.

5. Yalnız kalmamak için istenmeyen arkadaşlıklar kurar.
Kabul görmek ve dışlanmamak için, çoğu zaman kendisi gibi zorlanan ya da ders dışı ilgi alanlarına yönelen çocuklarla arkadaşlık kurar. Bu durum, davranışsal ve duygusal sorunlara zemin hazırlayabilir.

Bu ciddi tabloya düşmeden önce, çocuğunuza sağlam bir temel sunmak elinizde. Okuma Becerileri Eğitimi, çocuğunuzun okuma hızı, anlama gücü ve odaklanma yeteneğini geliştirerek onun yeniden öğrenmeye sarılmasını sağlar. Detaylı bilgi ve kayıt için 0546 101 90 41 numaralı telefona mesaj atabilir ya da dogadakiogretmenim@gmail.com adresine e-posta gönderebilirsiniz. Unutmayın, erken müdahale çocuğunuzun hayatını değiştirir.

lgs

LGS, YKS ve Okuma Becerilerinin Belirleyici Gücü

Sınav maratonları her yıl binlerce öğrenciyi ve aileyi etkisi altına alıyor. LGS ve YKS gibi sınavlara hazırlanan adaylar için süreç, yalnızca akademik bilgi kazanımı değil; aynı zamanda zamanla, dikkatle ve stresle bir yarış anlamına geliyor. Özellikle en başarılı öğrenciler bile bu süreçte yüksek bir tedirginlik yaşayabiliyor. Çünkü çoğu zaman sadece bir soruluk fark, hedeflenen okul ya da bölümle adayın arasına kalın bir çizgi çekebiliyor.

Bu nedenle en başarılı öğrenciler dahi kontrolü elden bırakmıyor; herkes dinlenirken onlar deneme çözüyor, herkes baharın keyfini çıkarırken onlar konu tekrarlarına odaklanıyor. Ancak bu süreçte en sık gözden kaçan şey, okuma ve anlama becerisi oluyor. Oysa bu sınavlar yalnızca bilgi ölçen sınavlar değil; okuma hızı, anlama derinliği, yorumlama yeteneği ve sonuca odaklanma becerisi gibi zihinsel performans alanlarını da ciddi şekilde ölçüyor.

Son yıllarda soru kökleri ve metinler giderek uzuyor. Bu nedenle yüksek okuma temposuna sahip olmayan adaylar, çoğu zaman soruları çözmeyi bir kenara bırakın, okumayı bile tamamlayamıyor. Verilen süre içinde bir soruyu ikinci kez okuma lüksü yok. Bu yüzden en kritik stratejilerden biri: Soruyu ilk okumada anlamaya odaklanın, takıldığınız soruya cebelleşmeden geçin ve tüm soruları mutlaka okuyun. Çünkü kolay sorular her testte mutlaka yer alıyor ve onları kaçırmak, adayın moralini olduğu kadar sıralamasını da etkiliyor.

Tüm bu gerçekler gösteriyor ki, sınav başarısı sadece ders çalışmakla değil, etkin okuma ve anlama becerileriyle doğrudan bağlantılı. Eğer öğrenci okuduğunu hızla kavrayabiliyor, detayları fark edebiliyor ve bilgiyi analiz edip yorumlayabiliyorsa, sınavlarda büyük avantaj elde ediyor. Bu yüzden öğrencilerin erken yaşlardan itibaren okuma becerilerini geliştirmeleri, sınav hazırlığının ayrılmaz bir parçası olmalı. Unutmayın: Sınavlarda öne geçmek, soruları daha çok değil, daha iyi okuyabilmekten geçer.

lgs (1)

📌 LGS 2025: Başarının Anahtarı Okuma Becerisi!

📖 Türkçe📚 Anlamı kavrayan kazandı!
Paragraf ve anlam soruları çok fazlaydı. Sorular uzundu, çeldiriciler güçlüydü. Okuduğunu yavaş anlayan öğrenciler için sınav adeta zamanla yarıştı.
Okuma hızı + Anlama gücü = Başarı

📐 Matematik📏 Zor soru + dar zaman!
Geometri, denklem ve dönüşüm soruları oldukça seçiciydi. Süre sorunu yaşandı. Metni anlayamayan soruyu çözemedi.

🔬 Fen Bilimleri🧪 Dikkatli okuyan fark yarattı!
Şekilli ve grafik yorumlama soruları ön plandaydı. Bilgiyi yorumlayabilen ve dikkatle okuyabilen öğrenciler avantaj sağladı.

🕌 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi🧠 Kavramları anlayan ilerledi!
Sorular metin yorumlamaya dayalıydı. Yüzeysel değil, derinlemesine kavrayan öğrenci başarılı oldu.

🇹🇷 T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük🗺️ Sebep–sonuç ilişkisi kuran kazandı!
Yorum ve bilgi dengeliydi. Okuma becerisi burada da ön plandaydı.

🗣️ İngilizce📖 Net ve anlaşılır sorular!
Genel olarak kolay–orta düzeydi. Kelime bilgisi iyi olan öğrenciler zorlanmadı.


🎯 Sonuç:
Bu yıl bir kez daha ortaya çıktı ki:
Başarı; sadece çalışmaktan değil, etkili ve hızlı okumaktan geçiyor.
📌 Sınavda öne geçen öğrenciler; okuduğunu anlayan, yorumlayan ve zamanı yönetenlerdi.

📞 Eğer siz de çocuğunuzun bu becerileri kazanmasını istiyorsanız,
Okuma Becerileri Eğitimi hakkında bilgi almak için:
📱 0546 101 90 41
📧 dogadakiogretmenim@gmail.com

Unutmayın: Hızlı okuyan değil, anlayarak okuyan kazanır! 🚀

meslek lisesi

🎓 Diploma mı, 🛠️ Meslek mi?

Günümüzde birçok gencin yolculuğu, ne yazık ki “hangi üniversite” sorusuyla başlıyor, “hangi meslek” sorusuna çoğu zaman hiç uğramıyor. Diplomalar birer hedef gibi sunuluyor; oysa asıl mesele, o diplomayla ne yapılabildiği.

Her yıl binlerce mezun veriyoruz. Ama bir gerçek var: Diploması olan değil, mesleği olan gençler daha kolay yol alıyor. Eğitimli işsizlerin sayısı artarken, bazı temel meslekler göz ardı ediliyor. Sorun bireysel değil; sistemsel. Ama çözüm de elimizin altında.


🔧 Üretmeyen Etiket Değersizleşir

Eğitim sistemimiz yıllardır “diploma odaklı” işliyor. Oysa dünya artık farklı becerilere değer veriyor:
🔹 Üretebilmek
🔹 Problemleri çözebilmek
🔹 Yetkinliği gösterebilmek

Kimin hangi okulu bitirdiğinden çok, ne üretebildiği önem kazanıyor. Çünkü etiket kalabalık, nitelik az. Herkes aynı sıralardan geçiyor ama farklı yönlere savruluyor.


🛠️ Altın Bilezik Yeniden Parlıyor

Artık sadece bilgi değil, beceri de bir sermaye.
İyi bir marangoz, tasarım odaklı bir çiftçi, dijital dünyaya uyumlu bir teknisyen… Bunlar geleceğin parlayan yıldızları.
Eskilerin dediği gibi:
“Elinde altın bileziğin varsa, sırtın yere gelmez.”

Bu bilezik artık diplomanın değil, işlevsel ve sürdürülebilir mesleki yetkinliklerin adı.


🇹🇷 Türkiye’nin İkinci Yüzyılına Meslek Vizyonu

Türkiye ikinci yüzyılına adım atarken, yeni bir yol haritası çizmek zorunda. Bu yol,
✅ Gençleri ilgi ve yeteneklerine göre yönlendiren
✅ Mesleki eğitimi itibar kazandıran
✅ Üniversiteyi değil, üretimi kutsayan
bir anlayışla mümkün olacak.

Biz bu topraklarda yüzyıllar boyunca usta yetiştirmiş bir milletiz. Yeniden başarabiliriz.


🎯 Sonuç: Başarı, Mutluluğa Çıkan Yoldur

Hayatın sonunda herkes aynı şeyi ister: Mutluluk ve anlam.
Bu yüzden gençlere ilk sorumuz şu olmalı:
“Hangi meslekte kendini buluyorsun?”

Cevap, onları yalnızca bir işe değil, hayata bağlayacaktır.
Diploma, bir belge olabilir. Ama meslek, bir yoldur.
Ve o yolu severek yürüyenler, eninde sonunda başarıya ulaşır. 🌱

demo-attachment-1151-thoughtful-business-woman-indoors-using-laptop-P5HYUQX

🧠 Öğrenme Değişti, Farkında Mıyız?

Eskiden bilgiye ulaşmak için okulun yolunu tutar, öğretmenin anlattığını deftere geçirir, ansiklopedileri karıştırırdık. Kütüphane sessizliğinde öğrenmenin büyüsüne kapılır, postayla mektup yazardık. Bugün geldiğimiz noktada her şey birkaç tıklık mesafede. Bilgi artık cepte.

Ama bu kolaylık ne kadar doğru yönlendiriyor bizi?
YouTube videoları, Instagram Reels’ları ve yapay zekâ destekli içerikler öğrenmenin yeni adresi haline geldi. Pandemiyle birlikte alıştığımız çevrim içi eğitim, şimdilerde birçok öğrenci için tercih edilen bir model haline dönüştü. “Sınıfta değil, ekranda öğreneyim” diyenlerin sayısı her geçen gün artıyor.


🌐 Bilgi Her Yerde, Ama Bilgelik Nerede?

Artık bilgiye ulaşmak mesele değil. Mesele;
📌 Hangi bilginin doğru olduğuna karar verebilmek,
📌 Onu anlamlandırmak ve kullanabilmek.
Öğrenciler artık öğretmenin tek kaynağı olmadığını biliyor. Dünya çapında üniversiteler derslerini açık erişime sunuyor, 14 yaşındaki çocuklar kendi eğitim içeriklerini sosyal medyada paylaşıyor.

Bu kadar çok kanal varken okulun rolü ne olacak?
Eğer öğretmen sadece müfredat aktaran bir görevde kalırsa, öğrenci neden sınıfta zaman harcasın? Oysa öğretmen; rehber, yol gösterici, yönlendirici olursa okul tekrar cazibe merkezi haline gelir.


🏫 Eğitim Fakültelerinden Başlamalıyız

Değişim yalnızca öğrenciyi ilgilendirmiyor. Eğitim fakültelerinin programları da artık dijital çağın gerçeklerine göre şekillenmeli. Öğretmenler sadece bilgi veren değil, bilgiyi yorumlatan, üretime dönüştüren bireyler yetiştirmeli.

Aynı şekilde mevcut öğretmenler de sürekli gelişime açık olmalı. Eğitim bir kez alınan bir diploma değil, sürekli yenilenen bir yolculuktur. Günceli yakalamayan, genç kuşağın gerisinde kalır.


🔁 Gelenekten Koparsak, Geleceği Kaçırırız

Binlerce yıllık tecrübenin üzerine kurulu bir medeniyetin çocuklarıyız. Tarımı, zanaati, değer üretmeyi biz icat ettik. Ama şimdi köylümüz üretimden kopuyor, gençlerimiz emek yerine kolay yoldan para kazanma peşinde koşuyor.

Eskiden okul kutsaldı, öğrenmek idealdi. Bugün sınavdan sınava koşan çocuklar, sosyal medyada algoritmaların peşinde savruluyor. Ne öğrenmenin anlamı kaldı ne alın terinin kıymeti…


🔭 Yolumuzu Şaşırmadan, Yarına Odaklanalım

Eğitim artık sadece bilgiyi yüklemek değil;
📌 Bilgiye nasıl ulaşılacağını öğretmek,
📌 Doğruyu yanlıştan ayırmayı göstermek,
📌 Öğrenileni hayata ve üretime dönüştürmeyi sağlamaktır.

Geleceğe umutla bakmak istiyorsak, bugünü çok iyi anlamalıyız. Eğitimi sınavlara değil, hayata hazırlık olarak yeniden düşünmeliyiz.

Yoksa yarın, bugünkü çocukların bize “Neden zamanında fark etmediniz?” sorusuna verecek cevabımız kalmaz.

demo-attachment-1150-two-business-people-with-wheelchair-in-the-office-P7XLSBC

Targeted email campaign

When, while the lovely valley teems with vapour around me, and the meridian sun strikes the upper surface of the impenetrable foliage of my trees, and but a few stray gleams steal into the inner sanctuary, I throw myself down among the tall grass by the trickling stream; and, as I lie close to the earth, a thousand unknown plants are noticed by me: when I hear the buzz of the little world among the stalks, and grow familiar with the countless indescribable forms of the insects and flies, then I feel the presence of the Almighty, who formed us in his own image, and the breath of that universal love which bears and sustains us, as it floats around us in an eternity of bliss; and then, my friend, when darkness overspreads my eyes, and heaven and earth seem to dwell in my soul and absorb its power, like the form of a beloved mistress, then I often think with longing, Oh, would I could describe these conceptions, could impress upon paper all that is living so full and warm within me, that it might be the mirror of my soul, as my soul is the mirror of the infinite God!

O my friend — but it is too much for my strength — I sink under the weight of the splendour of these visions! A wonderful serenity has taken possession of my entire soul, like these sweet mornings of spring which I enjoy with my whole heart. I am alone, and feel the charm of existence in this spot, which was created for the bliss of souls like mine.

I am so happy, my dear friend, so absorbed in the exquisite sense of mere tranquil existence, that I neglect my talents. I should be incapable of drawing a single stroke at the present moment; and yet I feel that I never was a greater artist than now.

When, while the lovely valley teems with vapour around me, and the meridian sun strikes the upper surface of the impenetrable foliage of my trees, and but a few stray gleams steal into the inner sanctuary, I throw myself down among the tall grass by the trickling stream; and, as I lie close to the earth, a thousand unknown plants are noticed by me: when I hear the buzz of the little world among the stalks, and grow familiar with the countless indescribable forms of the insects and flies, then I feel the presence of the Almighty, who formed us in his own image, and the breath of that universal love which bears and sustains us, as it floats around us in an eternity of bliss; and then, my friend, when darkness overspreads my eyes, and heaven and earth seem to dwell in my soul and absorb its power, like the form of a beloved mistress, then I often think with longing, Oh, would I could describe these conceptions, could impress upon paper all that is living so full and warm within me.

demo-attachment-1149-two-co-workers-working-together-PPVW2LA

Targeted email campaign

When, while the lovely valley teems with vapour around me, and the meridian sun strikes the upper surface of the impenetrable foliage of my trees, and but a few stray gleams steal into the inner sanctuary, I throw myself down among the tall grass by the trickling stream; and, as I lie close to the earth, a thousand unknown plants are noticed by me: when I hear the buzz of the little world among the stalks, and grow familiar with the countless indescribable forms of the insects and flies, then I feel the presence of the Almighty, who formed us in his own image, and the breath of that universal love which bears and sustains us, as it floats around us in an eternity of bliss; and then, my friend, when darkness overspreads my eyes, and heaven and earth seem to dwell in my soul and absorb its power, like the form of a beloved mistress, then I often think with longing, Oh, would I could describe these conceptions, could impress upon paper all that is living so full and warm within me, that it might be the mirror of my soul, as my soul is the mirror of the infinite God!

O my friend — but it is too much for my strength — I sink under the weight of the splendour of these visions! A wonderful serenity has taken possession of my entire soul, like these sweet mornings of spring which I enjoy with my whole heart. I am alone, and feel the charm of existence in this spot, which was created for the bliss of souls like mine.

I am so happy, my dear friend, so absorbed in the exquisite sense of mere tranquil existence, that I neglect my talents. I should be incapable of drawing a single stroke at the present moment; and yet I feel that I never was a greater artist than now.

When, while the lovely valley teems with vapour around me, and the meridian sun strikes the upper surface of the impenetrable foliage of my trees, and but a few stray gleams steal into the inner sanctuary, I throw myself down among the tall grass by the trickling stream; and, as I lie close to the earth, a thousand unknown plants are noticed by me: when I hear the buzz of the little world among the stalks, and grow familiar with the countless indescribable forms of the insects and flies, then I feel the presence of the Almighty, who formed us in his own image, and the breath of that universal love which bears and sustains us, as it floats around us in an eternity of bliss; and then, my friend, when darkness overspreads my eyes, and heaven and earth seem to dwell in my soul and absorb its power, like the form of a beloved mistress, then I often think with longing, Oh, would I could describe these conceptions, could impress upon paper all that is living so full and warm within me.

demo-attachment-1148-close-up-of-female-hands-using-smart-phone-while-PWQR3QP

Targeted email campaign

When, while the lovely valley teems with vapour around me, and the meridian sun strikes the upper surface of the impenetrable foliage of my trees, and but a few stray gleams steal into the inner sanctuary, I throw myself down among the tall grass by the trickling stream; and, as I lie close to the earth, a thousand unknown plants are noticed by me: when I hear the buzz of the little world among the stalks, and grow familiar with the countless indescribable forms of the insects and flies, then I feel the presence of the Almighty, who formed us in his own image, and the breath of that universal love which bears and sustains us, as it floats around us in an eternity of bliss; and then, my friend, when darkness overspreads my eyes, and heaven and earth seem to dwell in my soul and absorb its power, like the form of a beloved mistress, then I often think with longing, Oh, would I could describe these conceptions, could impress upon paper all that is living so full and warm within me, that it might be the mirror of my soul, as my soul is the mirror of the infinite God!

O my friend — but it is too much for my strength — I sink under the weight of the splendour of these visions! A wonderful serenity has taken possession of my entire soul, like these sweet mornings of spring which I enjoy with my whole heart. I am alone, and feel the charm of existence in this spot, which was created for the bliss of souls like mine.

I am so happy, my dear friend, so absorbed in the exquisite sense of mere tranquil existence, that I neglect my talents. I should be incapable of drawing a single stroke at the present moment; and yet I feel that I never was a greater artist than now.

When, while the lovely valley teems with vapour around me, and the meridian sun strikes the upper surface of the impenetrable foliage of my trees, and but a few stray gleams steal into the inner sanctuary, I throw myself down among the tall grass by the trickling stream; and, as I lie close to the earth, a thousand unknown plants are noticed by me: when I hear the buzz of the little world among the stalks, and grow familiar with the countless indescribable forms of the insects and flies, then I feel the presence of the Almighty, who formed us in his own image, and the breath of that universal love which bears and sustains us, as it floats around us in an eternity of bliss; and then, my friend, when darkness overspreads my eyes, and heaven and earth seem to dwell in my soul and absorb its power, like the form of a beloved mistress, then I often think with longing, Oh, would I could describe these conceptions, could impress upon paper all that is living so full and warm within me.